Ekvador’da yönetimler son yıllarda özellikle hapishanelerde ortaya çıkan asayiş sorunlarından başlarını kaldıramadılar. Ayaklanmalar, isyanlar, rehin alınan gardiyanlar, ülke gündeminin değişmeyen konuları oldu. Önceki cumhurbaşkanı Guillermo Lasso (2021-2023), giderek güçlenen uyuşturucu çetelerinin yol açtığı asayiş sorunlarının yanında, hapishanelere çetelerin hakim olmasından kaynaklanan şiddet olayları ve diğer sosyal huzursuzluklar nedeniyle anlaşmazlığa düştüğü Parlamentoyu fesh edince geçen yıl yaz aylarında erken seçimler düzenlendi.
Başkan adayı Villavicencio miting sonrasında öldürüldü
Seçimlerin ilk turuna bir-iki hafta kala, yolsuzluklara ve uyuşturucu çetelerine karşı mücadeleyi siyasi programının ana hedefi ilan ederek kampanyasını bu mücadele üzerine inşa eden gazeteci kökenli başkan adayı Fernando Villavicencio’nun başkentte bir miting sonrasında kiralık katiller tarafından sokak ortasında öldürülüşü ülke içinde ve dışında büyük şaşkınlık ve tedirginlik yarattı. Bu cüretkar cinayet, bölge ve dünyanın dikkatini And ülkesine çevirdi. İkinci tura kalan başkanlık seçimlerinde, güvenlik ve asayişin nasıl sağlanacağı, çetelerle nasıl mücadele edileceği soruları tüm gündeme hakim oldu. Siyasi cinayetin de etkisiyle, muhafazakar liberal aday Daniel Noboa solcu rakibi Luisa Gonzalez’i geride bıraktı, 36 yaşında cumhurbaşkanı seçildi, kasım ayında görevine başladı.
Ekvador son 10 yılda çetelere teslim oldu
Latin Amerika’da kokain, Kolombiya, Peru ve Bolivya’da üretilir, farklı yollardan ABD ve Avrupa’ya ihraç edilir. Kolombiya ve Peru arasında Pasifik Okyanusu kıyılarında yer alan bir zamanların barış ve huzur ülkesi Ekvador, son yıllarda komşu ülkelerde üretilen kokainin ihraç limanı haline dönüştü. Son 10 yıl içinde hayli güçlenen uyuşturucu çetelerinin, kolluk kuvvetlerine, yargı mensuplarına, hapishane yönetimlerine, siyasilere ve liman idarelerine sızmaları, rüşvet, tehdit ve şiddet yoluyla kilit görevlileri ele geçirmeleri neticesinde, Ekvator, uyuşturucu kaynaklı suç şebekelerinin gözde mekanı oldu. 2023 rakamlarına göre ülkede toplam 20 bin üyeye sahip 22 çete mevcut. Geçtiğimiz yıl çete ve uyuşturucu kaynaklı şiddet olaylarında 7800 kişi hayatını kaybetti. Sadece hapishanelerde meydana gelen, çeteler arası kavgalar, başkaldırı, direniş ve rehin alma vakalarında ölenlerin sayısı 500’e yaklaştı.
Çetelerin arkasında Meksika ve Kolombiya kartelleri var
Çetelerin en büyükleri “Los Choneros” ve “Los Lobos”. Los Choneros’un arkasında Meksika’nın ünlü uyuşturucu karteli Sinaloa’yı görüyoruz. Bu çete aynı zamanda komşu ülke Kolombiya’nın önde gelen karteli “Clan del Golfo” ile işbirliği yapıyor. 8 bin mensubu olduğu söylenen Los Lobos’un destekçisi ise yine Meksika’dan bildiğimiz bir kartel : Jalisco Nueva. Her iki çetenin faaliyetlerinin Ekvador’un liman şehri Guayaquil’de yoğunlaştığı biliniyor. Sözkonusu çetelerin liderleri, hapiste olmalarına karşın, imtiyazlı koşullar içinde, örgütlerini demir parmaklıklar arkasından rahatlıkla yönetiyorlar.
Daniel Noboa hapishanelere intizam ve disiplin getirmek isteyince…
Seçmenlere huzur ve asayiş sözü vererek göreve gelen genç cumhurbaşkanının önünde yukarıda özetlenen “narko-devlet”i hatırlara getiren bir ülke tablosu mevcut idi. Daniel Noboa, hapiste bulunan çete liderlerini, disiplin ve kamu otoritesinin güçlü olduğu başka hapishanelere naklederek işe başlamak isteyince olanlar oldu.
Haberi alan Los Choneros’un ünlü lideri “Fito” hem hapisten kaçtı, hem de sokaklarda terör estirdi, ortalık birbirine girdi, dükkanlar kapandı, okullar tatil edildi. Bir televizyon kanalını ele geçiren çete üyeleri spikere tehdit mesajlarını okuttular. Bu gelişmeler üzerine cumhurbaşkanı ülkede 6 ay süreyle acil durum ilan ederek Ekvador’un iç savaş halinde bulunduğunu söyledi. Orduya terör örgütü kabul edilen çetelerin etkisiz hale getirilmesi talimatını verdi. Başka ifadeyle silahlı kuvvetler üzerinden çetelere savaş açıldı.
Meksika askeri yöntemlerle sonuç alamadı
Latin Amerika’nın uyuşturucu kartelleri ile mücadelesi alanında sayısız uygulama, araştırma ve çalışma mevcut. Karteller diyarı Meksika’ya baktığımızda ne görüyoruz : Orduyu devreye sokmak suretiyle suç çetelerinin ortadan kaldırılması yönündeki sert politikalardan (2006) bu ülkede sonuç alınamadı . Kartellerin elebaşları yakalandı, mahkum edildi, bazıları ABD adaletine teslim edildi, ama çeteler ortadan kalkmadı. Bilakis çetelerin sayısı arttı, yeni çeteler, yeni liderler peydahlandı. Son 20-25 yılın en popüler cumhurbaşkanı kabul edilen Manuel Lopez Obrador (2018-2024 haziran) dahi Meksika’da uyuşturucu kaynaklı suçlarda başarı kaydedemedi.
Kolombiya örneği
Uyuşturucu kartelleri ile mücadelede artık doğru çözüm biliniyor : İnsanları çete mensubu olmaya iten sebepleri ortadan kaldırmak, bir yandan asayiş sağlanırken, bir yandan da sosyal politikalarla işsizlere yardımcı olmak, istihdamı arttırmak, gelir adaletsizliğini gidermek. Diğer önemli husus ise cezasızlık kültürünün ortadan kaldırılması, yargının bağımsızlığı, savcıların korkusuz biçimde görev yapabilecekleri koşulların temini. Kolombiya’da 2016 yılında terör örgütü FARC ile barış anlaşması yapıldığını, böylece ülkenin önünde yepyeni bir dönemin başladığını hatırlıyoruz. Ancak bilahare iktidara gelen muhafazakar hükümet (Ivan Duqué) barış anlaşmasının uygulanmasını savsakladığı için hedeflenen huzur ortamına kavuşulamadı. 2022 seçimlerini kazanan Eski FARC üyesi cumhurbaşkanı Gustavo Petro, bir yandan 2016 barış anlaşmasının uygulanmasına özen gösterirken, öte yandan diğer terör örgütleri ile de masaya oturarak, kapsamlı bir barış atağı gerçekleştiriyor. İnşallah başarılı olur ve ülkesine barış getirir diye temenni edelim.
El Salvador ve Nayib Bukele örneği
Kolombiya mücadeleyi sosyal barışa öncelik vererek gerçekleşirken, bir Orta Amerika ülkesinde çetelerin askeri yöntemlerle sindirildiğini izliyoruz : El Salvador’da artık ortalıkta çete mensubu kalmadı, neredeyse tamamı içeri alındı, bu hedef doğrultusunda yepyeni ve çok büyük hapishaneler inşa edildi, huzura ve güvenliğe kavuşan halkın hükümete yönelik desteği iyice yükseldi. Suç oranının yüksekliği ile maruf “Kuzey Üçgeni Ülkeleri”nden El Salvador’a huzur geri döndü. Popülaritesi tavan yapan lider ise bitcoini yasallaştırması ile dikkat çeken genç ve aykırı cumhurbaşkanı Nayib Bukele. Farklı çözümleri ile hep ilgi odağı olan Bukele’nin sertlik politikalarına heveslenen ülkelerin sayısında artış var. Komşusu Honduras’ın solcu cumhurbaşkanı Xiomara Castro’nun da askeri metodlara rağbet etmeye başladığı haberlerini alıyoruz.
Ekvador El Salvador’u izliyor
Ekvador’da uyuşturucu çetelerine karşı geçtiğimiz hafta ordunun sahaya sürülmesinin gerisinde El Salvador örneğinin yattığını söyleyebiliriz. Genç muhafazakar lider Daniel Noboa’nın, İvan Duqué’nin Kolombiya’sı ya da son 20 yılın Meksika’sı gibi askeri yöntemlerden sonuç alamaması ihtimali de mevcut. Öte yandan güvenliğin öncelik kazandığı ve ağır bastığı hallerde insan hakları ihlallerinin arttığı biliniyor. Bu çerçevede, önümüzdeki dönemde, Ekvador’dan hak ve hukuk konulu şikayetlerin artması beklenmeli.
Sorunların da çözümlerin de adresi süper güç ABD
Latin Amerika’nın en temel sorunu tabii ki güvenlik ; fakirlik, işsizlik, gelir dağılımı adaletsizliği, fırsat eşitsizliği gibi sorunlar arkadan gelir. Bir yandan fakirlik, diğer yandan can güvenliği sorunları yaşayan kıtanın en muzdaripleri kurtuluşu ABD’de görerek, tehlikeli ve çok sıkıntılı bir yolculuğun ardından fırsatlar ülkesine göç ederler. Binlerce maceracının acınası insan kafileleri halinde Meksika’dan geçişleri televizyonlardan yansıtılır ve yürekleri dağlar. Bu göçmen adaylarının sayısı geçen sene 2,5 milyona kadar çıktı. Dünyanın süper gücü ABD, Latin Amerika’nın uyuşturucu kartelleri bakımından olağanüstü kazançlı bir pazar olmayı sürdürdüğü müddetçe sınır aşan uyuşturucu ticaretinin önüne geçilmesi pek müşküldür. Bir yandan kurtuluş ve rüya ülkesi olan ABD, diğer yandan da, Latin Amerika halklarının güvenlik ve asayiş sorunlarının kaynağı olmaya devam ediyor.