“Avrupa Birliği Kosova-Sırbistan uzlaşmazlığını aşmak üzere çabalarını arttırdı” başlıklı 14 mart 2023 tarihli makalemizin üzerinden neredeyse 3 ay geçti. Taraflar arasında bir uzlaşmadan bahsetmek maalesef hala mümkün değil. Bilakis, durumun daha da kötüye gittiğini hep birlikte izliyoruz. Sırpların yaşadığı Kosova’nın kuzeyinde geçtiğimiz haftalarda yine ortalık karıştı. Taraflar arasında kalan KFOR askerleri yaralandı. 3-5 ayı geçmiyor ki bölgede bir gerginlik yaşanmasın. Avrupa Birliği’nin, iki Almanya arasında ilişkileri normalleştiren 1973 tarihli anlaşmayı örnek almak suretiyle, Sırbistan ve Kosova’ya “son şans” olarak, 27 şubat 2023 tarihinde Brüksel’de empoze etmeye uğraştığı, bilahare 18 mart 2023 tarihinde Makedonya’nın Ohrid şehrinde imzalanacağını duyurduğu anlaşma ve uygulama eki, bugün itibariyle ne yazık ki bekleneni vermedi, tarafları rahatlatmadı, uzlaşmaya hiç yöneltmedi.
Sırpların boykot ettiği yerel seçimlerde katılım oranı yüzde 4 oldu
Bu defaki protestoların sebebi, Sırp çoğunluklu bölgelerde düzenlenen mahalli seçimler. Aslında 18 Aralık 2022 tarihinde gerçekleştirilmesi gereken seçimler, o tarihlerde mevcut gergin koşullardan ötürü 23 Nisan 2023 tarihine ertelenmiş idi. Kosova’lı Sırplar, bu defa da, seçimlerin ertelenmesini talep ettiler, aksi taktirde boykot edecekleri tehdidinde bulundular. Kosova ana muhalefet partisinin de (Ramush Haradinaj), koşulların Kuzey Mitroviça’da seçimlerin düzenlenmesine uygun olmadığını duyurmasına karşın, inatçı Başbakan Albin Kurti uyarıları dikkate almayarak seçimleri gerçekleştirdi. Seçmenlerin sadece yüzde 4’üne yaklaşan bir oranın rağbet ettiği seçimler neticesinde seçilen yeni belediye başkanlarının, Sırp çoğunluklu 4 şehirdeki belediye binalarında göreve başlamaları üzerine ortalık karıştı. Sırp protestocular sözkonusu 4 belediyeyi “işgal edenleri” boşaltmak üzere harekete geçtiler. Belediyelerin korunması için güvenlik hattı oluşturan KFOR askerlerine saldırdılar. 10 kadar İtalyan, 20 civarında Macar asker yaralandı. Bu defaki çatışmalar için son 10 yıl içinde yaşanan en vahim şiddet gösterisi nitelendirilmesi yapıldığını bu vesileyle belirtelim.
Albin Kurti tüm uluslararası muhataplarını bıktırdı
Kuzey Kosova’da yaşanan son şiddet olayları üzerine, hem AB hem de ABD yetkilileri her iki tarafı da kuvvetle ikaz ettiler, sükunete davet ettiler, şiddetin hiç bir şekilde tasvip edilmeyeceğini vurguladılar. Bu son gerginlik dikkate alındığında, daha fazla yıpranan, daha fazla puan kaybeden tarafın Albin Kurti olduğu açık görünüyor. Özellikle ABD yetkililerinin ” bu adam söz dinlemiyor, bildiğini okumaya devam ediyor” mealindeki ifadeleri dikkat çekiciydi. Nitekim Vaşington’dan kritik karar duyuruldu : Kosova, bu haziran ayında Arnavutluk’ta düzenlenecek “Defender Europe 2023” adlı askeri tatbikatlardan çıkarıldı. Son 15 yıl içinde Kosova’nın uluslararası camiada tanınması için büyük çaba sarf eden Vaşington’un, önümüzdeki dönemde Kosova’nın uluslararası kuruluşlara dahil olma çabalarına yardım faaliyetlerini askıya alma ihtimali dillendirildi. Priştine makamlarının ABD’ ye yapacakları ziyaretlere de olumsuz cevap verileceği duyuruldu. Varılan bu noktada, Kosova-ABD ilişkilerinde bir kırılma mı yaşanıyor sorusu akıllara geliyor. 1999 yılında Sırp kasabı Miloseviç’in Kosova’da giriştiği katliamları durdurmak üzere, BM Güvenlik Konseyi kararı olmaksızın, NATO’yu devreye sokarak Sırbistan’da bazı stratejik hedeflerin bombalanmasına öncülük eden Vaşington’un, bundan böyle, Albin Kurti’nin inatçı tutumunu karşısında hoşgörülü davranmayacağını, biraz bilek bükeceğini anlıyoruz.
Manasız inat sonuç vermedi : seçimler yenilenecek
Kosova’nın kuzeyinde yaşanan şiddet olaylarının ardından Belgrad’dan yapılan açıklamalarda, “sahte belediye başkanlarının ” derhal görevlerinden ayrılmaları ve Sırp bölgelerinden Kosova özel polis kuvvetlerinin geri çekilmeleri istenildi. Sırp çoğunluklu şehirlerde güvenlik daha ziyade KFOR’a emanet; ancak buralarda Kosova polisi de görev yapıyor. Bir ülke polisinin o ülkenin bir bölümünde yasaklı olması tabiatıyla düşünülemez. Yoğun baskı karşısında, Albin Kurti, yeni seçilen ancak uluslararası toplum tarafından meşru kabul edilmeyen belediye başkanları konusunda geri adım atmak zorunda kaldı. Bir süre sonra Kuzey Mitroviça’da yeniden belediye seçimleri yapılacağını anlıyoruz.
1,8 milyon nüfuslu Kosova’nın 80-90 bin Sırp dışında bir işi yok mudur ?
Siyasi başarısını Sırp karşıtlığına borçlu olan Kosova’nın solcu ve milliyetçi lideri Albin Kurti yaşanan son gerilimden bir ders çıkarabilir mi bilmiyorum. Başka ifadeyle, Kosova’nın yegane sorununun Kuzey Mitroviça olmadığı ne zaman anlaşılacak? Bölgenin en geri kalmış ülkesi Kosova’nın çatışmaya değil de kalkınmaya ihtiyacı olduğunu Kosova’lı politikacılar ne zaman kavrayacaklar? Kosova kamuoyu, ekonominin yurt dışında yaşayan Kosovalıların gönderdikleri dövizler sayesinde ayakta durduğunun, işsizlik ve istihdam meselesinin çözümünde ilerleme sağlanamadığının, yabancı sermaye çekebilmenin öncelik arzettiğinin farkına varacaklar mı? Batı Balkanların, Avrupa Birliği nezdinde henüz aday ülke statüsü kazanamayan yegane devleti açısından, Albin Kurti liderliğinde takip edilen çatışmacı politikanın Kosova’ya huzur ve refah getirmeyeceği ne zaman anlaşılacak? Kurti’nin yol açtığı son gerilim neticesinde, AB’nin Kosova’ya tahsisli IPA fonlarının (Instrument for pre-accession assistance) askıya alındığını, 2023 sonu için söz verilen vize serbestisinin de ertelendiğini okudum. Bu üzücü geri adımlar Sayın Kurti’nin kuzey Kosova inadının bedeli olarak hatırlanacaktır.
Priştine çatışmacı siyasetle refah, kalkınma ve istikrar sağlayamaz
Bölgede 5 yılı aşkın görev yapan ve 15 yıldır bölgeyi takip eden emekli bürokrat olarak Priştine’deki kardeşlerime mesajım var : Kuzey Mitroviça’da yaşayan Sırplar Kosova vatandaşlarıdır; doğrusu bu vatandaşları kaybetmek değil kazanmaktır. Bunların Belgrad’a değil de Priştine’ye bakmalarını sağlamak sizin lehinizedir. “Sırp Listesine” mensup politikacıların Belgrad’ın nüfuzu altında hareket ettiğini aklınızdan çıkarmayın. AB üyeliği dışındaki seçeneklerin Kosova’ya refah ve istikrar getireceğine inanan Kosova vatandaşlarının azınlık olduklarını biliyoruz. 5-10-15 sene sonra, Sırbistan ile aynı tarihte AB üyeliğini kazandığınız gün, bu sorun zaten tamamen ortadan kalkmış olacaktır. Üyelik süreciniz, varlıklarından şiddet olayları sebebiyle haberdar olduğumuz 80-90 bin Sırbın zihinlerini ve gönüllerini kazanmak üzere değerlendirilir ise Kosova usandığımız bu düellodan kazançlı çıkacaktır. Üye olmak üzere 20 yıldır çabaladığınız Avrupa Birliğinin nihai tahlilde bir barış ve medeniyet projesi olduğunu hep aklınızda tutun.
Türk komando taburu Kosova’ya intikal etti
Kosova’nın kuzeyinde yaşanan son gerginlik üzerine KFOR’da görevli asker sayısının 3700 den 4500’e çıkarılması kararlaştırılmış, bu çerçevede Türkiye’den bölgeye bir komando taburu gönderilmesi istenilmiş, intikal halen tamamlanmıştır. Askerlerimizin dost ve kardeş ülkede en iyi koşullar altında görev yapmaları temennimize ilaveten, Kuzey Kosova meselesine, etnik milliyetçilik ve etnik tepki cephesinden değil de, refah, kalkınma ve istikrar öncelikli bir çözüm çerçevesinden bakılması dileğimizi tekrarlayalım.