José Mujica’nın Ardından: Mücadele, Alçakgönüllülük ve İnsanlık – Adiós, Pepe!

PAYLAŞ

Melike Hocaoğlu Çağlıöz & Fátima C. Funes

 

“Hayatta başarılı olmak kazanmak demek değildir. Hayatta başarılı olmak, her düştüğünüzde ayağa kalkmak ve yeniden başlamaktır.”

 

Pepe Mujica’nın aramızdan ayrılışı sadece Uruguay’da değil, tüm Latin Amerika ve dünyada bir boşluk bıraktı. “El Pepe” lakabıyla anılan Uruguay’ın eski devlet başkanı José “Pepe” Mujica, 89 yaşında dün hayata gözlerini yumdu. Mujica, 2024 yılında teşhis edilen yemek borusu kanseriyle mücadele ediyordu ve hastalığın karaciğerine yayılmasının ardından tedaviyi bırakma kararı almıştı. Son röportajında, “Savaşçının dinlenme hakkı vardır” diyerek veda etmişti.

Mujica, eşitsizlik ve siyasi ikiyüzlülüğün damgasını vurduğu bir bölgede alışılmadık bir liderdi: kendilerine ‘ilerici’ diyenler de dahil olmak üzere pek çok hükümet ayrıcalık mantığını yeniden üretirken, Mujica sadelik mesajını tanışmakla kalmadı, yaşadı da,  maddi lükslerden vazgeçti ve radikal bir tutarlılıkla kolektifi bireye tercih etti.

Dış politika: özerklik, diyalog ve hümanizm

Mujica kendi yaşam felsefesini uluslararası arenaya taşıdı:

  • Latin Amerika’nın özerkliğini dogmatik yönelimlere düşmeden savundu. Hem ABD emperyalizmini hem de sol otoriterliği eleştirerek saygıya dayalı çok taraflılığı savundu.
  • Kolombiya hükümeti ile FARC arasındaki barış görüşmelerindeki rolü gibi bölgesel çatışmalarda arabuluculuk yaptı.
  • Küresel düzenin ikiyüzlülüğünü eleştirdi: Askeri harcamalardan (“Okullar yerine bombalara para harcıyorsak tamamen delirmişiz”) çevre krizine kadar, bu durumu kontrolsüz tüketimle ilişkilendirdi.
  • Şu anda bölgede yayılmakta olan yabancı düşmanı söylemlerin aksine, Uruguay’daki binlerce (Suriyeli) göçmeni düzenli hale getiren yasa gibi hümanist göç politikalarını destekledi.

Mujica’nın dış politika mirası, ilkeleri ve eylemleri arasındaki tutarlılık, bölgesel entegrasyonu savunması ve uluslararası ilişkilere hümanist yaklaşımı ile karakterize edilmektedir.

Mujica hükümetinin başlıca başarılarından biri, Uruguay’da yoksulluğun önemli ölçüde azaltılması, buna eşlik eden daha adil bir servet dağılımı ve kayda değer bir ekonomik canlanma olmuştur. Onun yönetimi altında %12’ye düşürülmüştür. Bu ilerleme eşitsizliğin azaltılmasına yardımcı oldu ve Uruguay ekonomisinin %75 oranında büyümesini sağladı.

Siyasi liderlik krizinin yaşandığı bir dünyada tutarlılık örneği

Doğal kaynaklar açısından zengin, ancak yapısal eşitsizliğin hüküm sürdüğü ve insanca yaşam koşullarına erişimin yalnızca azınlıkla sınırlı olduğu Latin Amerika’da, aşırı sağın yükselişi sadece mobilizasyon yeteneğiyle açıklanamaz. Bu durum, aynı zamanda ilerici hükümetlerin güvenilir alternatifler olma konusundaki başarısızlığına da işaret eder. Mujica ise etik bir mesajı temsil ediyordu: “Siyaset, zenginleşmek için bir sıçrama tahtası değil, bir hizmettir.”

Arjantinli antropolog ve sosyolog Dr. Pablo Semán’ın da belirttiği gibi, tüketimin statü ve sosyal hareketlilik sembolü haline geldiği toplumlarda, eşitlikçi söylem ile ilerici elitlerin yaşam tarzı arasındaki kopukluk, halkın hayal kırıklığını besliyor. Oysa “El Pepe”, kapitalizm eleştirisini pratik bir anti-materyalizmle birleştirmeyi başardı: Maaşını bağışladı, başkanlık sarayını reddetti ve çiftliğini başka bir iktidar biçiminin mümkün olduğunu simgeleyen bir mekâna dönüştürdü.

Mirası

Bölgenin sosyal hoşnutsuzluktan faydalanan sağ hükümet dalgasıyla karşı karşıya kaldığı bu dönemde, Mujica’nın örneği her zamankinden daha gerekli:
Siyaset, milyonlarca insan temel ihtiyaçları için mücadele ederken ayrıcalık biriktirme yarışı olamaz. Tutarlılık olmadan güvenilirlik sağlanamaz ve güvenilirlik olmadan dönüştürücü bir proje, bir dava ayakta kalamaz. Tasarruf yoksulluk değildir: Çoğunluğun gerçekliğini unutmamak adına gerekli olanla yetinmeyi bilinçli olarak seçmektir.
Mujica kusursuz değildi, ancak hayatı başlı başına bir siyasi eylemdi: İlkeleri ihlal etmeden yönetmenin mümkün olduğunu gösterdi. Toplumun siyasi temsilcilerine duyduğu hayal kırıklığının giderek daha görünür hale geldiği bir dünyada, onun sadelik ve alçakgönüllülük mesajı, geleceği inşa etmek için bir yol gösterici niteliğindedir.

 

¡Adiós Pepe, descansa en paz!

 

İlgili Yazılar
Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir