APM OLAĞAN GENEL KURUL TOPLANTISI ÇAĞRISI

Bugün 18 Mart. Büyük bir Zafer günü. Aynı zamanda Şehitler günü. Zafer ve Şehit kavramlarının içiçe geçmesi çok anlamlıdır. Zaferlerin temelinde Şehitlerin bulunduğunu anlatır. O Şehitler ki, onlar sayesinde zaferler kazanılmış ve istikbalin kapıları açılmıştır. Bugün rahmetle anımsayalım bütün Şehitlerimizi.

Dışişleri camiasının aziz Şehitlerini de saygıyla analım bugün. Terör örgütlerinin, Türk nefretiyle gözü dönmüş canavar ruhlu teröristlerin kurbanı oldular. Sadece Türkiye’yi temsil ettikleri için hedef alındılar. Teröristler bu yoldan Türk diplomatlarını korkutacaklarını sandılar ama yanıldılar. Şehitlerini düşünerek, anarak daha da güçlendi, korkusuz oldu Türk diplomatları. Terörün susturamayacağı bir vatan sevgisiyle dünyanın dört yanında hizmetlerini sürdürdüler. Diplomatlarımızın kıymetini bilelim. Unutmayalım: 18 Mart Şehitlerimizin aziz ruhlarıyla buluşarak memleket ve hizmet aşkını yineleme günüdür.

Bugün Cumhuriyetimizin ilanının bir yıldönümünü daha kutluyoruz. Cumhuriyet bundan 99 yıl önce yine bir 29 Ekim günü Ankara’da Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından oy birliğiyle kabul edilmiş ve aynı gün 101 pare top atışı ile bütün Türkiye’ye ve dünyaya ilan edilmiştir. Cumhuriyetin ilanı Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde 4 yıla yakın süren bir Kurtuluş Savaşı mücadelesinin taçlandığı gündür. Meclis’ de aynı gün yapılan ikinci bir oylama ile ve yine oybirliğiyle Mustafa Kemal Paşa yeni Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk cumhurbaşkanı olarak seçilmiş, böylece 19 Mayıs 1919 günü Samsun’da başlayan bir tarih yolculuğunun yeni bir aşamasına geçilmiştir.

Hepimiz biliyoruz ki, bu noktaya gelmek kolay olmamıştır. Birinci Dünya Savaşı sonrası işgale uğrayan ve parçalanarak paylaşılmak istenen bir ülke büyük bir liderin etrafında bütünleşmiş, daha sonra büyük güçlüklerle, büyük çabalarla ve büyük fedakârlıklarla bir bağımsızlık savaşı vermiştir. Cumhuriyetin ilanını devrimler takip etmiş, Türk milletinin tüm fertleri cumhuriyetin eşit ve özgür yurttaşları olarak yeni ve çağdaş bir statü elde etmişlerdir. Biz bugün bu kazanımların değerini çok iyi anlıyoruz. Biliyoruz ki “cumhuriyet fazilettir”.

Türkiye Cumhuriyeti 100. kuruluş yıldönümüne yaklaştığı bu günlerde Atatürk’ün attığı sağlam temeller üzerinde güçlenerek büyümeye devam etmektedir. Bize düşen görev yine O’nun gösterdiği “çağdaş uygarlık düzeyinin üzerine çıkmak” hedefi doğrultusunda çalışmaktır. Atatürk kuşakları olarak, geleceğe daha büyük umutlarla bakıyoruz.

Cumhuriyetimizin 99. kuruluş yıldönümünde bize bu cumhuriyeti armağan eden Ebedi Önderimiz ve ilk cumhurbaşkanımız Mustafa Kemal Atatürk ile silah ve mücadele arkadaşlarını saygıyla, sevgiyle, minnetle ve rahmetle anıyoruz. Anıları her zaman gönlümüzün en derin köşelerinde saklı olmaya devam edecektir.

29 Ekim Cumhuriyet Bayramı Büyük Atatürk’ün ünlü 10. Yıl nutkunda belirttiği gibi, “en büyük bayramımızdır”. Kutlu olsun!