Suriye’deki iç savaşta hayatını kaybedenlerin yüzde 20’sinden fazlasını Suriyeli çocuklar oluşturmaktadır. Benzer bir şekilde, komşu ülkelere sığınmak zorunda kalmış mültecilerin neredeyse yarısının da çocuklardan oluştuğu tahmin edilmektedir. Suriye’deki iç savaşı büyükler çıkarmış ancak savaşın asıl mağduru olan çocuklara hiç kimse fikrini sormamıştır. Her savaşta olduğu gibi, Suriye’de de çocukların kaderi basit bir istatistiğe dönüşmüştür.
Söz konusu belgesel, Türkiye’ye sığınan Suriyeli mülteci çocukların gözünden Suriye’deki içsavaşı anlatmaktadır. “Nefret”, “ölüm”, “şiddet” ve “siyaset” gibi duygu ve kavramların bu çocuklarda nasıl yankı bulduğunu ve Suriye’de barışın hangi şartlar altında tesis edilebileceğini irdelemeye çalışacaktır. Bu çocukların Suriye’de bir gelecek görüp görmediğini anlamayı deneyecektir. Onlar için asıl çarenin Suriye’ye dönmek yerine Avrupa’ya göçmek mi olduğunu aydınlatmaya odaklanacaktır.
Belgeselin esas amacı, söz hakları olmadan kendilerini savaşın ortasında bulan Suriyeli çocuklara söz hakkı tanımaktır. Bu bağlamda, Suriyeli çocuklarla birebir görüşmeler yapılmıştır. Belgesel, bir yorumda bulunmaktan ziyade bu çocukların kendi ağızlarından anlattıkları hikâyelerine yer vermiş ve onların travmalarını, duygu dünyalarını ve hayallerini ön plana çıkarmıştır. Sadece mülteci kamplarında yaşayan çocuklarla yetinilmemiş, Türkiye’nin farklı farklı şehirlerinde kendi imkânlarıyla barınmaya çalışan çocuklarla da çekimler gerçekleştirilmiştir. Hatay (Antakya, Altınözü, Yayladağı), Adana, Osmaniye, Kahramanmaraş, Kilis, Ankara ve İstanbul’da çekimler yapılmıştır.
Aralık 2016, Friedrich Naumann Foundation / APM (Ankara Policy Center)