Avrupa Birliği Zirvesinin Ardından

PAYLAŞ

23 – 24 Haziran tarihlerinde Brüksel’de yapılan AB Zirvesi, Rusya’nın Ukrayna’yı işgal girişiminin yansımaları çerçevesinde cereyan etti. Zirve sonuçları incelendiğinde Ukrayna odak nokta olurken AB’nin genişlemesi tekrar ön plana çıktı.  Kırım’ın işgalinden beri Rusya’nın Avrupa için bir tehdit unsuru olduğu bilinmekle beraber, hiç kimse bu çapta bir savaşın başlatılmasını beklemiyordu. Bir yandan AB, diğer taraftan NATO kenetlenmekle kalmayıp genişleme yönünde kararlar aldılar.

 

Rus işgalinden kısa bir süre sonra Ukrayna ve ardından Gürcistan ile Moldova üyelik başvurusunda bulundular. Esasında bu ülkelerin yakın zamana kadar üyelik için umutları hiç yoktu. AB ile ilişkileri Doğu Ortaklığı çerçevesinde yürüyordu. Ancak Rus işgali ve ayrıca Moldova’ya yönelik tehdit önceki değerlendirmeleri değiştirdi. Genelde bu tür başvurular AB Konseyi tarafından değerlendirmede bulunulması için Avrupa Komisyonuna iletilir. Nitekim Konsey, görüş belirtmesi için 10 Mart 2022 tarihinde konuyu Komisyon’a havale etti. Değerlendirmeler yine genelde en az bir yıl kadar sürmektedir. Türkiye 1987’de üyelik için başvurduğunda Komisyonun görüşü iki buçuk yıl sonra açıklanmıştı. Ancak üyelik konusu hep siyasi olmuştur.

 

Ukrayna’da savaş sürerken ve ülkenin büyük kısmı işgal altındayken bu kadar az sürede Komisyonun görüş vermesinin başka türlü bir izahı olamaz. Sonuçta Fransa ve Almanya da dahil olmak üzere birçok AB üyesinin desteğiyle Avrupa Komisyonu yeşil ışık yaktı, Ukrayna ve Moldova’ya aday statüsü, Gürcistan’a ise Avrupa perspektifinin verilmesini önerdi. Zirve’de de bu öneriler olduğu gibi kabul edildi. Bu adaylıklar esasta kayda değer değişiklik yaratmaktan ziyade sembolik bir öneme sahiptir. Üyelik müzakerelerine ne zaman başlayabilecekleri ve bunun ne kadar süreceğini kestirmek mümkün değildir. AB kurulduktan sonra ilk genişlemesini 16 yıl sonra 1973’de gerçekleştirdi. Ondan sonraki genişlemeler 3 ile 9 yıllık aralıklarla oldu. AB’ye son katılan ülke ise 2013’de Hırvatistan oldu. Ancak bundan sonraki genişlemenin daha uzun bir süreyi gerektireceği anlaşılmaktadır.

 

Zirvede Ukrayna’ya maddi ve askeri destek verileceği tekrarlanırken Rusya’ya karşı altıncı yaptırım paketi açıklandı. Buna üye ülkeler yanı sıra aday ülkelerin de katılmaları istendi. Ancak üyelik müzakereleri olan Sırbistan ve Türkiye bu yaptırımlara şimdiye kadar katılmadılar. Bunun bir nedeni Sırbistan bakımından Rusya’ya enerji bağımlığı ise, diğer bir nedeni de aday ülkelere danışılmamasıdır. AB kendi kararlarına aday ülkelerin sorgusuz sualsiz uymalarını beklemektedir. Türkiye ile AB ilişkilerinin uzun süredir gergin olması ve Türkiye’nin Ukrayna ile Rusya arasında arabulucu rolü oynaması nedenleriyle Brüksel Ankara’ya hiç olmazsa bu konuda baskı yapamamaktadır.

 

Zirve sonuçları Balkanlardaki adaylar için hayal kırıklığı oldu. Zirvenin sabahında AB liderleri aday ülkelerin liderleri ile bir araya geldi ama Rusya, Çin ve hatta Türkiye’nin bu bölgedeki etkilerinden şikayet eden AB yine somut bir vaatte bulunmadı. Esasında bu da sürpriz değildi ki bazı Balkan liderleri toplantı öncesinde katılmayabileceklerini duyurmuşlardı.

 

Balkanlar’da üyelik müzakerelerini sadece Karadağ ve Sırbistan sürdürmektedir. Ancak Karadağ, katılım müzakerelerinde en ileri ülke olmasına rağmen, AB müzakereleri bilinçli olarak sürekli geciktiriyor. Sırbistan’ın Kosova ile olan ilişkisi AB ile geleceğinin akıbeti bakımından belirleyici olacaktır. Sırbistan’ın Kosova’yı tanımaması, üyelik yolunda başlıca engeli oluşturmaktadır. Kuzey Makedonya aday olmakla beraber uzun yıllar Yunanistan ile yaşadığı isim sorunu nedeniyle müzakerelere başlayamadı. Bu sorun nihayet çözülürken bu kez Bulgaristan’ın engeli çıktı. Arnavutluk’a 2014 yılında aday statüsü verilmesine rağmen Kuzey Makedonya ile birlikte değerlendirildiğinden üyelik müzakerelerine henüz başlamadı. Bosna-Hersek’in aday olabilmesi için ise 14 koşulu yerine getirmesi gerekmektedir. Özetle AB Zirvesi öncesinde Balkan ülkeleriyle en üst düzeyde yapılan bu toplantı gelecek için ümit vermedi.

 

Nihayet Zirve sonuçlarının dış ilişkiler bölümünde Belarus ve ülkemiz yer almaktadır. Türkiye’nin aday olduğu yine belirtilmemekte ve Güney Kıbrıs ile Yunanistan’ın görüşleri doğrultusunda Doğu Akdeniz’de gerilim yaratmaması ve uluslararası hukuka uygun davranması çağrısında bulunulmaktadır.

 

Sonuçta Zirve en çok Ukrayna ve Moldova’ya yaradı, diğer aday olan Balkanlar ve Türkiye bakımından herhangi bir gelişme olmadı.

İlgili Yazılar
Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir